-
Ses Nedir ?
-
Ses enerjisi bir titreşimdir. Maddeden oluşan bir ortamda yayılan mekanik bir titreşim dalgasıdır. Bir klinisyene göre ise ses, işitme duyusunun uyaranıdır.
-
Ses Frekansı Nedir ?
-
Bir saniyede oluşan titreşimlerin sayısına ses frekansı denir. Ses frekans birimi Hertz (Hz)'dir. Frekansı arttıkça ses tizleşir (incelir). Düşük frekanslı sesler pes (kalın) sesleri oluşturur. İnsan kulağı 16 ile 20000 Hz arasındaki sesleri işitebilir. Saniyede titreşimi 16'dan az olan seslere subsonik, 20000 üzerinde olanlara ise ultrasonik sesler denir.
-
Sesin kulak tarafından duyulan yüksekliğine sesin şiddeti denir. Şiddet birimi desibel'dir (dB). Desibel insan kulağının işitebildiği en küçük ses şiddetidir.
Fısıltı sesi 30 dB
Konuşma sesi 40-60 dB
Bağırma sesi 80-90 dB
Uçağın kalkışı 120-140 dB
Tüfek patlaması (yakın Mesafe) 130 dB
İşitme Nedir ?
Atmosferde oluşan ses dalgalarının kulağımız tarafından
toplanmasından, beyindeki merkezlerde karakter ve anlam olarak
algılanmasına kadar olan süreç işitme olarak adlandırılır.
İşitme Kayıpları Kaç Çeşittir ?
İşitme kayıpları üçe ayrılır:
İletim tipi işitme kayıpları:
Sesin iç kulağa kadar olan iletiminde bir patoloji (bozukluk) mevcuttur.
Bu dış ve orta kulaktaki bir lezyona bağlı olabilir.
Sensorianeural tip işitme kaybı:
İç kulak veya 8. sinir (işitme ve denge siniri)
iletimindeki herhangibir bozukluğa bağlı işitme kayıplarıdır.
Mikst tip işitme kaybı: Hem iletim hemde sensorianeural olan işitme kayıplarıdır.
İşitme Kaybı Dereceleri Nelerdir ?
-
0-20 dB işitme kaybı, Çok hafif işitme kaybı
-
20-40 dB işitme kaybı, Hafif işitme kaybı
-
40-60 dB işitme kaybı, Orta derecede işitme kaybı
-
60-80 dB işitme kaybı, Belirgin işitme kaybı
-
80-100 dB işitme kaybı, İleri derece işitme kaybı
-
100 dB ve üzeri Total'a yakın işitme kaybı
Recruitment Nedir ?
Ses yüksekliklerine karşı kişinin
tahammülsüzlüğü (toleranssızlığı) demektir.
Recruitment Hangi İşitme Kayıplarında Mevcuttur:
Koklear işitme kayıplarında işitme alanı
daralır ve recruitment (yüksek sese tahammülsüzlük) vardır.
Odyometrik Muayene Nedir ?
İşitmenin ölçülmesi ve işitme fonksiyonlarının değerlendirilmesine
odyometrik muayene denir. Bu ölçümlerde kullanılan cihazlara odyometre denir.
İşitme iki şekilde gerçekleşir;
-
Hava yolu ile (air conduction)
-
Kemik yolu ile (bone conduction)
Normal işiten bir kulakta hava yolu ile işitme
kemik yolu ile işitmeden iki kat daha fazladır.
Odyometrik İnceleme Yöntemleri Nelerdir ?
1- Tonal Odyometri:
A- Tonal Eşik Odyometri: Saf ton sesler vererek işitme eşiğini saptayan subjektif bir yöntemdir.
B- Eşik Üstü (Supraliminer) Odyometri: Minimal eşitme eşiği ile maksimal işitme eşiği arasında kalan işitme alanındaki işitme bozukluklarını araştırır.
2- Konuşma odyomtrisi: İnsan sesini ses uyaranı olarak kullanarak
odyometrik değerlendirme yapmaya konuşma odyometrisi denir.
3- Objektif Odyometri:
-
Empedans odyometri
-
Elektroensefalografik odyometri (ERA)
-
Elektrokokleagrafi (ECochG)
-
Beyin sapı uyarılmış cevap odyometrisi (BERA)
4- Çocuk Odyometrisi (İnfantil odyometri):
Timpanometri Nedir ?
Orta kulak esnekliğinin (compliance) dış kulak yolundaki basınç değişikliğine bağlı olarak ölçülmesidir.
Timpanometrinin Klinik Önemi Nedir ?
Bize ortakulak sisteminin değişkenliğini gösterir. Örneğin; orta kulakta sıvı varlığını (SOM), kemikçik zincirinde kopukluk veya fiksasyonu, östaki tüpü disfonksiyonunu ve otitis media gibi.
Akustik Refleks Nedir ?
Orta kulaktaki stapes kasının akustik uyaranlara verdiği yanıttır.
Akustik refleks hangi kulak uyarılırsa uyarılsın her iki kulaktada alınır.
Akustik Refleks Ne Zaman Alınamaz ?
Ölçülen kulakta orta kulak patolojisi
7. Sinir (N.facialis) patolojisi
Orta derecede iletim işitme kaybı
İleri derecede koklear işitme kaybı
8. Sinir (N. Statoacusticus) patolojisi
Beyin sapı akustik refleks yollarında bozukluk
Bir kişide normal timpanogram, normal empedans ölçümleri,
bilateral akustik refleksin varlığı NORMAL İŞİTME'yi gösterir.
Orta kulak basıncı normal olmasına rağmen
akustik refleksin olmaması İŞİTME KAYBINI düşündürür.
Akustik refleksin pratikte en çok yararlanıldığı alan bebeklerdir.
Sıfır yaşındaki bir bebekte normal timpanogram ve normal orta kulak basıncı olmasına
rağmen akustik refleks yoksa bu çocukta İŞİTME SORUNU vardır.
Bu testler bebeklerin erken yaşlarda işitme kaybının tesbiti yönünden çok önemlidir.
Akustik Empedansmeter İle Neler Ölçülür ?
-
Orta kulak basıncı
-
Orta kulak esnekliği
-
Dış kulak yolundaki hava basıncı değişiklikleri
-
Akustik refleksin olup olmadığı
-
Akustik refleks eşikleri
-
Akustik refleks adaptasyonları
-
Östaki borusunun fonksiyonu
-
Tensor timpani ve stapes kaslarının ayrı ayrı kasılmaları
-
Orta kulak hava basıncı değişimlerinin sesin iletimindeki etkileri ölçülür.
İşitme Duyusu Bebekte Ne Zaman Başlar ?
Doğumdan önce anne karnına iken işitme organı fonksiyon görmeye başlar.
Çocuklar Konuşmayı Öğrenmeye Ne Zaman Başlarlar ?
Çocuklar konuşmayı öğrenmeye hayatın ilk aylarında başlar.
Konuşmanın temel taşlarını oluşturan Babbling ve Lalling adı verilen evreleri
geçirebilmeleri için normal bir işitmeye sahip olma koşulu vardır.
Bu nedenledir'ki mümkün olan en kısa zamanda
çocuğa amplifikasyon (cihazla işitmeyi normale getirme) gereklidir.
Çocuklar Hangi Yaşta Konuşma
Gelişimini Tamamlar ?
Bu yaş; 3,5-4 yaştır. Üçbuçuk - dört yaşına kadar çocuk
duymazsa bu yaştan sonra eğitimin başarı şansı düşmektedir.
Bu yaşa kadar konuşma ile ilgili sensör, psikomotor, entelektüel
gelişimin tamamlanması gerekmektedir.
Halk arasında hatta bir çok hekimler arasında işitme cihazının
6-7 yaşından sonra kullanılması gibi yanlış yönlendirmelere sık rastlanmaktadır. Bu son derece hatalı bir
Çocuklarda İşitme Cihazı Endikasyonları Nelerdir ?
İşitme kaybı tesbit edilen çocuklarda, ilaç veya cerrahi yolla tedavi mümkün olmazsa duyma şansının çocuklara derhal verilmesi gerekir.
Normal işitme eşiği 0-20 dB kabul edilmiştir. Çocukta 20 dB üzerinde işitme kaybı varsa çocuğun konuşma, anlama ve öğrenme yeteneği olumsuz yönde etkilenecektir. Bu durumda işitme kaybı 21 dB'i aşan çocuklar için işitme cihazı endikasyonu başlamıştır.
Yapılan birçok araştırma uzun süre orta kulak sorunu olan çocuklarda hafif derecede olan işitme kayıplarının, çocukların entelektüel gelişimini etkilediğini göstermiştir. Çocuklarda normal gelişimsel IQ = 104,5 iken, bu tür hafif işitme kaybı olan çocuklarda IQ = 92,4 bulunmuştur. Ayrıca hafif derecede işitme kaybı olan çocuklarda artikulasyon (telaffuz) kusuru gözlenmiştir. Böyle bir durumda bile işitme cihazı kullanmanın gerekliliği tartışılmazdır.
uygulama, hatalı bir yönlendirmedir.
İşitme Kaybı Olan Çocuklar Zamanında Farkedilip Gerekli Önlem Alınmazsa Ne Olur ?
Örneğin Ortalama 70 dB işitme kaybı olan ve tıbbi ve cerrahi tedavisi mümkün olmayan çocuk, 3,5-4 yaşına amplifiye edilirse (işitme cihazı uygulanırsa) normal bir insan olarak hayatını sürdürür. Aynı çocuk amplifiye edilmezse hayatını sağır-dilsiz olarak sürdürecektir.
İşitme Cihazı Nedir ?
İşitme cihazları işitme engelli bireylerin çoğunluğu için,
en etkili sağaltım yaklaşımıdır. Sesleri yükseltmek için
düzenlenmiş olan İşitme cihazları,
mikrofon aracılığıyla çevreden gelen sesleri toplar,
yükseltir vebu yükseltilmiş sesleri kullanıcının
kulağına bir alıcı ile iletirler.
İşitme cihazı sesi yükseltir ama işitme kaybını düzeltmez.
Varolan işitme kalıntısının en etkili bir biçimde kullanılmasına yardım eder.
Odyolojik değerlendirmeler tamamlandıktan sonra, birey için en uygun olan işitme cihazı seçilir.
Tüm işitme cihazları mikrofon, yükseltici ve alıcı olmak üzere üç ana kısımdan oluşur ve pille çalışır.
İşitme Cihazı
Sesin kulağa daha etkili ulaşmasını sağlayan minyatür yükselticidir.
Medikal veya cerrahi girişimle düzeltilemeyen işitme bozukluklarında kullanılmaktadır.
Hava ve kemik yolundan iletimi sağlar.
Telefon bobini endüktif tesise sahip olan her yerde çevre gürültülerinden rahatsız olamadan işitmeyi sağlar.
Akustik yön tayini yapabilmek için yön belirleyici mikrofon kullanılır.
Cihaz Tipleri
-
Convansiyonel
-
Analog Programlanabilir
-
Dijital
-
Full dijital
Cihaz Modelleri
-
Kulak Arkası (BTE)
-
Kanal İçi (ITE)
-
Cep Tipi
-
Kemik Yollu Gözlük Tipi
İŞİTME CİHAZI BÖLÜMLERİ NELERDİR ?
Mikrofon
-
Ses basıncını alternatif elektrik akımına dönüştürmektedir.
-
Temel olarak 5 tip mikrofon vardır.
-
Karbon mikrofon
-
Elektret mikrofon Kulak arkası cihazlarda kullanılır, frekans cevabı yüksektir.
-
Kristal mikrofon akustik özelliği yüksek olmasına karşın rutubet, travma ve ısıya karşı fazla duyarlıdır.
-
Elektro manyetik mikrofon ısı ve nemden etkilenmez, az fon gürültüsü vardır. Darbelere dirençli değildir.
-
Seramik mikrofon kristal mikrofonla aynıdır duyarlılığı düşüktür, fon gürültüsü fazladır.
Amplifikatör
-
Mikrofondan iletilen elektrik akımını çok güçlü hale dönüştürür.
-
Amplifikatör’ ler de volume ve tone kontrol düğmeleri vardır.
-
AGC sensöri-neural recruitment’lı işitme kayıplı hastalara uygun amplifikasyon sağlar.
-
Amplifikatörler işitme cihazının en önemli bölümüdür.
-
Max çıkış MCL’ yi geçmemelidir.
-
PC aniden ortaya çıkan sesleri titreşimlerin büyüklüğünü sınırlar.
Hoparlör
-
Ters bir mikrofondur.
-
Hava iletim hoparlörleri.
-
Kemik iletim hoparlörleri.
-
BTE cihaz hoparlörleri.
-
Her cihazın kendine özgü hoparlörü vardır.
Volume Control
-
Cihazın output seviyesini minimumdan maximum’a
-
ayarlamada yardımcı olan bir devredir.
-
Her cihazda olması gerekir.
Güç Kaynağı
-
Cihazın ihtiyacı olan enerji pil ile sağlanır.
-
Pil kulanım süresi cihazın tipine göre değişir.
-
Cihazın çıkışı ne kadar fazla ise pil in kullanım süresi düşer.
Karakteristik Özellikler
-
Frekans ayarları
-
Otomatik sinyal işlemcisi (ASP) : Alçak sesler yükseltilip,
-
yüksek sesler düşürülerek rahat duyum sağlanmaktadır.
-
Tone control: 3 temel fonksiyonu vardır.
H: Yüksek frekanslarda max amplifikasyon sağlayıp alçak frekansları bloke eder.
L: Düşük frekansta max amplifikasyon yüksek frekansı bloke eder.
N: Bütün frekanslarda aynı amplifikasyonu sağlar.
Kimler İşitme Cihazı Kullanabilir ?
Uzman KBB Hekiminin kulak burun boğaz muayenesinden geçen işitme kayıplı hastalar,gerekli odyolojik incelemesinide odyolog tarafından yaptırdıktan sonra eğer işitme kaybının varlığı anlaşılır ise mutlak suretle Uzman KBB hekiminin kararı ile işitme cihazı kullanabilirler.
Ancak kişinin tek taraflı mı çift taraflı mı cihaz kullanacağı, tek ise hangi kulağına işitme cihazı kullanacağı, cihazın tipi ve modeli kendi isteği ile değil, işitme kaybının derecesine ve türüne göre uygulayıcı uzman yardımıyla belirlenir. Sağlıklı ve doğru olan yöntem genellikle budur.
Kulak Arkası İşitme Cihazları Nedir ?
Bu tip cihazlar işitme cihazı ve kulak kalıbı olmak üzere iki ana bölümden oluşur. Kulak arkasına takılan işitme cihazı, kullanıcının kulak yapısına uygun olarak hazırlanmış kulak kalıbına plastik bir tüp ile bağlıdır. Kulak kalıbı; kulak kanalı ve dış kulağın kalıbının alınması ile oluşturulur. Bu tip cihazlar bebeklerde, çocuklarda ve ileri derecede işitme kaybı olan yetişkinlerde kullanılır.
Kulak İçi İşitme Cihazı Nedir ?
Kişiye özel alınan kulak ölçüsü ile kişinin kulak kanal boyu genişliğinde özel olarak üretilmektedir.
Dış kulak ve kulak kanalı görüntüsündedir ve kulak içine yerleştirilir.
Hafiften orta şiddete kadar olan işitme kayıpları için uygundur.
Bu tip cihazlar bebekler ve küçük çocuklar için uygun değildir
.
Gözlük Tipi İşitme Cihazları
Klasik işitme cihazlarının aksine hava yolu değil kemik yolu iletimiyle seslerin duyulmasını sağlar. Gözlük tipi işitme cihazları iletim tipi işitme kaybı olan kişilerde normal işitme cihazlarına alternatif olarak kullanılabilir. Gözlük tipi işitme cihazı kullanımı için öncelikle kişinin işitme kaybının türü ve seviyesi doğru tespit edilmelidir. Bunun için şubelerimizden randevu alabilir dilerseniz uzmanlarımızdan bilgi alabilirsiniz
.
Cep Tipi İşitme Cihazları:
-
Elde, çantada veya cepte taşınabilen, daha büyük boyutlu işitme cihazlarıdır. Görünümü bir kasetçaları andırmaktadır. Çocuk ve yaşlılar için kullanım kolaylığı sağlar. Estetik kaygılar ve teknolojinin gelişmesiyle günümüzde çok fazla kullanılmamaktadırlar.
Her İşitme Kaybına Her Türlü İşitme Cihazı Uygunmudur ?
Hayır, işitme cihazı seçilirken önce hastanın işitme eşiği saptanır.
Her işitme cihazının ses kazancı değişiktir. İşitme kaybının derecesine
göre hangi işitme cihazının uygun olduğu bazı testlerden sonra saptanır.
Bilgisayarla kontrolü yapılır. Uygun olarak seçilmeyen bir işitme cihazı
mevcut olan işitmeyi de kısa sürede yok edecektir.
Bu nedenle cihaz seçimi ve adaptasyonu ehliyetli ellerde yapılmalıdır
Örnek verecek olursak ; görme kusuru olan bir hastaya uygun gözlük vermezseniz
hastanın görmesini daha da bozarsınız.
İşitme cihazları da bu prensip içinde seçilmeli ve uzman ekip tarafından uygulaması yapılmalıdır.
Cihaz Ayarının Yapılması Ve Önemi ?
Ayarı yapılmayan cihazlar standart cihaz konumundadır.
Hastanın kalın ve ince ses ihtiyacı, frekans alanlarında değişen kayıplar ve buna bağlı olarak ses ihtiyacı ancak cihaz ayarı ile mümkün olabilir.
Bunun yanı sıra hastanın rahatsız olduğu sesler ve bünyeden bünyeye değişen ses ihtiyacı veya rahatsız edici ses yüksekliği ancak cihaz ayarıyla mümkün olabilir. Özellikle bünyesi hassas olan insanların algılama noktasıyla rahatsız edici seslerin birbirlerine yakın olması durumu özel itina isteyen bir iştir.
Bu dört şart yerine gelmediğinde cihaz yararlı olmaktan çıkıp rahatsız eden bir makine haline gelir.
Piyasadan rastgele cihaz alan hastaların genel sorunu; aşırı gürültü ve baş ağrısıdır.
Cihazlardan maksimum yarar sağlamak için mutlaka erken teşhis ve hemen cihaz kullanmak gerekir.
Özellikle çocukların konuşmaya başlayabilmeleri için zamanında takmaları gerekmektedir. İşitme cihazı kullanımı geciktikçe faydası azalır. Diğer bir deyişle kayıp arttıkça fayda azalır. Çocukların cihazdan en fazla yarar sağladığı dönem 3 yaşına kadar olan dönemdir.
Cihaz takması geciktikçe fayda azalır.
Hiç unutulmamalıdır ki duyan konuşur, duyan düşünür ve zekası gelişir.
Zamanında cihaz takılmayan çocuklarda zeka geriliği,
gelişim eksikliği ve telafisi mümkün olmayan neticelere götürür.
Yetişkinlerde hafıza zayıflığı, dil unutkanlığı, konuşma bozukluğu,
asabileşme ve ileriki yaşlarda depresyona neden olabilir.
-
Dudak okuma gibi görsel ipuçlarına ihtiyaç duymadan konuşmayı duyabilme
-
Normal, günlük çevresel seslerin tanınması
-
Gürültülü bir ortamda dinleme yeteneği
-
Seslerin nereden geldiğini bulma yeteneği
-
Televizyon programlarını ve telefon konuşmalarını duyabilme
Odyoloji (İşitme testleri)
İşitme kaybına bağlı olarak gelişen sorunların çözümü,bireyin toplumsal yaşama güçlü bir şekilde katılımını sağlamakta ve yaşam kalitesini arttırmaktadır.Bu sorunun çözümünde, bireyin sahip olduğu
işitme kaybı düzeyine bağlı olarak çeşitli seçenekler karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde, bu seçenekler arasında en dikkat çekici uygulamalardan biri de koklear implant ile işitmenin sağlanabilmesidir.
İşitme kaybına bağlı olarak gelişen sorunların çözümü,bireyin toplumsal yaşama güçlü bir şekilde katılımını
sağlamakta ve yaşam kalitesini arttırmaktadır.Bu sorunun çözümünde, bireyin sahip olduğu işitme kaybı
düzeyine bağlı olarak çeşitli seçenekler karşımıza çıkmaktadır.
Günümüzde bu seçenekler arasında en dikkat çekici uygulamalardan biri de koklear implant ile işitmenin sağlanabilmesidir.Koklear İmplant,işitme cihazlarından az veya hiç yarar sağlayamayan ileri ve çok ileri derecede sensörinöral (sinirsel) işitme kaybı olanlara yardımcı olmak için tasarlanmış elektronik bir aygıttır.
Bir Koklear İmplant sistemi iki kısımdan meydana gelir. Bunlar ; ameliyat ile yerleştirilen implant parçasının oluşturduğu iç kısım ile konuşma işlemcisi, kontrol ünitesi (mikrofon, hassasiyet ve ses ayar kontrolü), pil yuvası ve aktarıcı mıknatısı içeren dış kısımdır (kulak arkasına takılır).
Koklear İmplantın çalışma şekline baktığımızda; sesler, dış parçadaki mikrofon tarafından alınır ve elektriksel sinyallere dönüştürülür. Dış seslerin oluşturduğu sinyaller konuşma işlemcisine ulaşır ve burada kodlanır (özel biçimde şifrelenmiş elektriksel uyarımlar). Uyarımlar aktarıcıya yollanır ve buradan radyo dalgaları vasıtasıyla deriden geçip implant'a ulaşır. İmplantın, koklea'da bulunan elektrotlarına bir dizi elektriksel uyarım kurgusu yollanır. Elektriksel olarak direkt uyarılan işitme siniri uyarımları alır ve beyindeki üst merkezlere yollar. Beyin bu sinyalleri ses olarak algılar.
Doğuştan veya sonradan sensörinöral (sinirsel) işitme kaybına uğrayan çocuklar veya yetişkinler, Koklear İmplant' tan her iki kulak içinde etkin bir biçimde yarar sağlayabilir. Tabii ki bu sistemin uygulanmasından ne kadar yarar sağlanacağını kesin tahmin etmek mümkün olmamakla birlikte çeşitli değerlendirmeler uygulamanın başarısı için gereklidir. Bu değerlendirmeler özel implant merkezi olan kurumlarda, pek çok aşamayı içerecek şekilde multidisipliner bir ekip tarafından gerçekleştirilir.
Bu ekip içerisinde aşağıdaki branşlar yer almaktadır;
1.Otolog (Kulak Burun Boğaz Uzmanı); Medikal değerlendirme (işitme kaybı sebeplerinin araştırılması ve genel sağlık durumunun değerlendirilmesi) ve koklear implant cerrahisinin uygulayıcısı,
2.Odyolog/Odyometrist; İşitmenin değerlendirilmesi, konuşma işlemcisinin programlanması ve takip,
3.Eğitim odyoloğu; Ameliyat öncesi ve sonrası konuşma ile lisan değerlendirilmesi ve ameliyat sonrası konuşma eğitiminin düzenlenmesi,
4.Psikolog; Psikolojik değerlendirme ve aile desteği,
5.Radyolog; Ameliyat öncesi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans ile radyolojik değerlendirme,
6. Nörolog, Göz Hastalıkları Uzmanı ve Psikiatri Uzmanı; İmplant adaylarında karşılaşılan özel durumlarda destek için ekibe dahil olan uzmanlık dalları (burada adı geçmeyen diğer uzmanlık dalları ile de her zaman irtibat kurulabilir)
Coklear İmplant :
Koklear implant işitmeyi kısmen restore eden elektronik bir cihazdır.
İç kulak hasarından ciddi işitme kaybı olan ve işitme cihazlarından
sınırlı yarar gören insanlar için bir seçenek olabilir.
Sesi yükselten işitme cihazlarının aksine,
koklear implant işitme siniri için ses sinyalleri vermek üzere kulağın hasarlı kısımlarını atlar.
Koklear implantlar kulağın arkasına oturan bir ses işlemcisi kullanır.
İşlemci ses sinyallerini yakalar ve kulağın arkasındaki derinin altına implante edilmiş bir alıcıya iletir.
Alıcı sinyalleri salyangoz şeklindeki iç kulağa (koklea) implante edilen elektrotlara gönderir.
Sinyaller işitsel siniri uyarır, daha sonra onları beyne yönlendirir.
Beyin bu sinyalleri ses olarak yorumlar, ancak bu sesler normal işitmeye benzemez.
Koklear implanttan alınan sinyalleri yorumlamayı öğrenmek zaman ve eğitim gerektirir.
Bir yıl içinde, koklear implant kullanan çoğu insan konuşmayı anlamada önemli kazanımlar elde eder.
Konuşmayı öğrendikten sonra işitmeyi kaybeden yetişkinler ve çocuklar da koklear implantlardan yararlanabilir.
Koklear implantları olan kişilerde;
-
Dudak okuma gibi görsel ipuçlarına ihtiyaç
-
duymadan konuşmayı duyabilme
-
Normal, günlük çevresel seslerin tanınması
-
Gürültülü bir ortamda dinleme yeteneği
-
Seslerin nereden geldiğini bulma yeteneği
-
Televizyon programlarını ve telefon konuşmalarını duyabilme
Koklear implant için uygun olmak için şunlara sahip olmalısınız:
Çok şiddetli olan işitme kaybı yaşayan ve sözlü iletişimi kesintiye uğrayanlar
Özel işitme testleri ile belirlenen işitme cihazlarından sınırlı fayda sağlayanlar
Sonuçlar kişiden kişiye değişir. Koklear implantasyonun sonuçlarını etkileyebilecek faktörler arasında işitme kaybının olduğu yaş ve işitme kaybı ile koklear implantasyon arasındaki süre yer alır.
Çocuklar için en iyi sonuçlar genç yaşta implantasyon ile ortaya çıkar.
Araştırmalar ayrıca koklear-implant cerrahisi olan küçük çocukların işitme cihazı olan benzer çocuklardan daha iyi işitme ve konuşma geliştirdiğini göstermektedir.
Yetişkinler için en iyi sonuçlar, koklear implantasyondan önce daha kısa süreli derin işitme kaybı ile ilişkilidir.
Ses deneyimi az olan veya hiç olmayan yetişkinler koklear implantlardan daha az yararlanma eğilimindedir.
KULAK ÇINLAMASI ( TINNUTUS )
Bazı zamanlar kulağımda zil sesi duyuyorum bu normal midir?
Tamamiyle değil. Kafa içinde ki bu seslere genel olarak tinnitus (kulak çınlaması) denilir
ve çok yaygındır. Kulak çınlaması zaman zaman ortaya çıkabilir
veya siz sürekli olarak bir ses duyabilirsiniz.Çok kalın veya çok ince olabilir,
Tek kulağınızda veya her iki kulağınızda da duyabilirsiniz.
Zil sesi sürekli olduğunda bu kişiyi çok rahatsız edebilir.
Hatta bu rahatsızlık kişilerin normal hayatlarını etkiliyecek boyuta kadar çıkabilir.
BAŞKA İNSANLAR KULAĞIMIN İÇİNDEKİ BU SESLERİ DUYABİLİR Mİ ?
Bu genellikle olmaz ancak bazı durumlarda dinleyen kişi bir çeşit ses duyabilir. Bu tip tinnituslara objektif tinnitus denilir. Çoğunlukla ya bir damar anormalliğinden dolayı veya kasların kasılması sonucu orta kulakta meydana gelen seslerden ötürü gelişir.
TİNNİTUS (ÇINLAMA) KONUSUNDA EN SIK RASTLANAN SORULAR
Kulak Çınlaması nın Nedeni Nedir?
Sesin sadece hasta tarafından duyulduğu subjektif tinnitusun birçok olası nedeni vardır. Bazı nedenler kötü değildir (örnek olarak küçük bir kulak kiri geçici bir süre tinnitus yapabilir.) Bunun yanında enfeksiyon, kulak zarında delinme, orta kulakta sıvı birikmesi ve orta kulakta ki kemiklerin eklem yerlerinin sertleşmesi gibi daha önemli nedenler de olabilir. Tinnitus baş ve boyun bölgesindeki damar genişlemeleri (anevrizma) veya denge ve işitmeyi sağlayan sinirden kaynaklanan bir tümörden (akustik nörinom) dolayı da olabilir. Bu problemlerde işitme kaybı da vardır. Allerji, yüksek veya düşük tansiyon, tümör, şeker hastalığı, tiroid problernleri, baş ve boyun bölgesine gelen darbeler ve birçok diğer nedenler: bazı romatizma ilaçlan, bazı antibiotikler, sakinleştirici ilaçlar ve aspirin tinnitusa neden olabilir. Her durum için tedavi çok farklıdır. Bu nedenle konusunda uzmanlaşmış bir doktora kontrol olmak ve kulak çınlamasının gerçek nedenini bulmak çok önemlidir.
Tinnitus çoğunlukla işitme sinirlerinin mikroskopla görülebilecek kadar küçük olan uçlarında meydana gelen hasarlardan ötürü gelişir. Bu sinir uçlarının sağlıklılığı doğru ve kesin duymayı sağlar ve bunlarda meydana gelecek bir hasar işitme kaybı ve tinnitusa yol açar. İlerlemiş yaşla birlikte sinir uçlarında bazı değişiklikler meydana gelir bu da beraberinde tinnitusu getirir. Günümüz dünyasında yüksek ses tinnitusun muhtemelen en sık rastlanan nedenidir ve işitme kaybına da yol açar. Ne yazık ki birçok insan endüstriel gürültünün, yangın alarmlarının, yüksek sesle müzik dinlemenin ve diğer gürültülerin ne kadar zararlı olduğundan ya habersiz yada bunu umursamamaktadır. Stereo kulaklıklarla yüksek müzik dinlemek riski daha da fazlalaştırmaktadır.
Tinnitus (Kulak Çınlaması) nın Tedavisi Nedir?
Çınlama vakalarının çoğunda özel bir tedavi yoktur. Eğer doktorunuz gerçek nedeni bulursa bunu ortadan kaldırmaya yönelik kulak çınlama tedavisi sonucunda kulağınızdaki çınlamalar da ortadan kalkar. Bunun için bazı röntgen filmleri ve denge testlerine ihtiyaç duyulabilir. Bunlara rağmen tinnitusun nedeni çoğu zaman bulunamaz. Neden ortaya konulmamış olmasına rağmen bazı durumlarda ilaçlar yardımcı olmaktadır. Kullanılan birçok ilaç vardır. Genellikle hastaya ilaç alması önerilir ve sonuç alınıp alınmadığı sorulur.
Eğer Bir Neden Ortaya Konulamazsa Kulak Çınlamasının Azalması İçin Birşey Yapılabilir mi?
Evet. Aşağıda yapmanız ve yapmamanız önerilen şeyler tinnitusunuzun azalmasına yardımcı olacaktır. Herşeyden önce işitme sisteminin vücudun en hassas ve kırılgan sistemi olduğu hatırlanmalıdır. Bu nedenle aşağıdakileri yapmanız önerilmektedir. Yüksek sesli müziğe maruz kalmaktan korunun Kan basıncını sürekli kontrol ettiriniz. Kontrol altında olması için doktorunuza başvurun. Tuz alımını kısıtlayın (fazla tuz dolaşım sisteminizi bozacaktır.) Tuzlu yiyeceklerden uzak durun ve yemeğinize tuz eklemeyin. Sinir sistemine uyarıcı etkisi olan kahve, kola ve sigaradan uzak durun. Günlük egzersizler kan akımınızı düzenler. Yeterince dinlenin ve çok yorulmaktan sakının. Sesten endişelenmeyin. Kulak çınlamanız sizin sağır olmanıza ve aklınızı kaybetmenize neden olmaz. Bu sesleri rahatsız edici ama önemsiz bir gerçek olarak kabul edin ve olabildiğince yok saymayı öğrenin. Bu çeşit kontrol ya kişinin kendini tembihlemesiyle yada maskeleme yöntemiyle başarılabilir. Sinirliliğinizi ve gerginliğinizi en aza indirin.
Maskeleme nedir ? Tinnitus maskelemesi ne demektir?
Tinnitus özellikle çevre sessiz olduğu zaman, gece yatarken, daha rahatsız edicidir Tinnitusla yarışacak bir ses bir saatin tıklaması veya bir radyo, rahatsızlığı azaltacaktır. Bazı doktorlar alçak seşle FM kanallarını dinlemeyi önermektedir: Birçok hasta iki istasyon arasında ayarlanmamış radyonun çıkardığı sesi alçak sesle dinlemekten fayda bulduklarını ifade etmiştir. Böylesine statik bir ses çok rahatlatıcı olabilir. Bu ses beyaz ses olarak bilinmektedir. Bazı hastalar rahatlatıcı ses üreten elektronik aletler kullanmaktadır. Tinnitus maskeleyici işitme cihazını içine yapılan veya ona eklenen küçük bir eloktronik parçadır. Sürekli ama rahatsız etmeyecek bir ses üreterek kişinin kulak çınlamasını unutmasını sağlar.
İşitme cihazları kulak çınlamasının azalmasını sağlar mı?
İşitme bozukluğu kişilerin bazılarında çınlamanın kullandıkları cihazlar tarafından azaltıldığı veya yok edildiği söylenmektedir. Ancak işitme cihazı sadece tinnitusu önlemek için kullanılacaksa özenli bir çalışma yapılmalıdır. Genellikle işitme cihazı çıkartılınca çınlama ilk durumuna geri döner.
Baş dönmesi ve denge bozuklukları tanı ve tedavisi
(Postürografi ve videonistagmografi)
Baş Dönmesi (Vertigo)
Bazı insanlar denge problemlerini baş dönmesi olarak nitelendirirler.
Çevrenin dönmediği bu denge bozukluğu bazen iç kulağa bağlı bir problemden dolayı ortaya çıkar.
Vertigo Nedir ?
Bazı insanlar ise denge sağlamaktaki zorluklarını vertigo kelimesiyle açıklarlar.
Bu kelimeler Latince "dönmek" fiilinden gelmektedir.
Bu hastalar sıklıkla kendilerinin veya çevrenin döndüğünü söylerler.
Vertigo çoğunlukla iç kulak probleminden kaynaklanır
.
Dengenin Anatomisi
Dizines, vertigo ve taşıt tutması denge sistemi ile ilgilidir.
Uzay araştırmacıları bu duyguya uzaysal oryantasyon demektedirler.
Denge sistemi iç kulaktadır ve beyine vücudun uzay içinde nerede olduğunu,
pozisyonunun yönü, hangi yönde hareket ettiği ve dönüyor mu yoksa sakin durumda mı olduğunu bildirir.
Denge duygunuz sinir sisteminin aşağıda belirtilen bölümleri arasındaki kompleks ilişkilerle sağlanmaktadır.
Tedaviye başlamadan önce mutlaka teşhis konulmalıdır.
Bu detaylı bir kulak burun boğaz muayenesi ve muhtemel bazı laboratuvar, endoskopik ve röntgen çalışmalarını içermektedir. Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotiklerle tedavi edilir ancak bunlar geçici bir iyileşme sağlar. Kronik sinüzitte kapalı sinüslerin ağzını açmak için yapılacak cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç
vardır.
1. İç kulak (labirent) hareketin yönünü yani dönüp dönmediğini, ileri, geri,
bir yandan diğer yana, yukarı veya aşağıya doğru olduğunu belirler.
2. Gözler vücudun uzay içindeki yerini (baş aşağı vs.) ve hareketin yönünü belirler.
3. Eklemlerde ve omurgada bulunan basınç reseptörleri vücudun hangi parçasının aşağıda olduğunu ve neresinin yere değdiğini belirler.
4. Kaslardaki ve eklemlerdeki algılama reseptörleri vücudun hangi parçasının hareket ettiğini belirler.
5. Merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik) daha önceki dört sistemden gelen uyarıları işler ve sonuçta koordinasyonu sağlanmış bir algılama ortaya çıkar.
Baş Dönmesini Azaltmak İçin Ne Yapabilirim ?
1. Ani pozisyon değişikliklerinden kaçının.
Örnek olarak yatar durumdan aniden ayağa kalkmayın
veya bir taraftan diğerine ani olarak dönmeyin.
2. Aşırı kafa hareketlerinden (özellikle yukarı bakmak)
veya hızlı baş hareketlerinden kaçının.
3. Dolaşımı bozacak (nikotin, kafein ve tuz) ürünlerin kullanımını azaltın.
4. Baş dönmenize neden olan stres, sinirlilik veya
allerjiniz olan maddelere maruz kalmamaya çalışın.
5. Baş dönmeniz olduğunda araba kullanmak,
tehlikeli alet kullanmak veya merdiven tırmanmak gibi
zarar verebilecek aktivitelerden uzak durun.
İŞİTME CİHAZI UYGULAMALARI
1. Çocuklar için;
a-) Bilateral ileri veya çok ileri derecede sensörinöral işitme kaybı,
b-) Hastanın işitme cihazı ile ses deneyiminin olması,
c-) İşitme cihazından çok az veya hiç yararlanmaması (hasta en az 3 ila 6 ay izlenmeli),
d-) Ailenin iyi motive ve beklentilerinin gerçekçi olması,
e-) Ailenin ameliyat öncesi ve sonrası eğitim programlarını takip edebilecek karalılıkta olması,
f-) İşitme cihazı ile yapılan uygun konuşma testlerinde ve rehabilitasyon programında yeterli performansı göstermesi
g-) Uygulamanın kesin olarak yapılamayacağı tıbbi sorunların olmaması,
Genel olarak bu koşulları sağlayan adaylarda, 5 yaşından önce tercihen 3 yaştan önce Koklear İmplant uygulaması yapılırsa çalışmalar implant başarısının en yüksek olduğunu göstermektedir. Ne kadar uzun süre ileri derecede işitme kaybı ile yaşanmışsa, implant'tan yarar elde etme de o kadar azalacaktır.
2. Erişkinler için;
a-) Bilateral çok ileri derecede sensörinöral işitme kaybı ( Saf ses hava yolu ve kemik yolu işitme eşikleri; 1000, 2000, 3000 ve 4000 Hz' lerdeki ortalama eşiklerin 90 dB'den daha kötü olması ve işitme cihazı ile konuşmayı ayırt etme skorunun %30'un altında olması ),
b-) Çocuklar için olan genel kriterler erişkinler içinde geçerlidir,
Çocuklarda olduğu gibi lisan yaşı ile kronolojik yaş arasındaki fark 3-4 yaş üzerinde ve işitme cihazı deneyimi olmamış ise implant uygulaması başarısı büyük ölçüde azalmaktadır.
Uygun hastaların belirlenmesinde yukarıdaki kriterlerin içinde niçin Koklear İmplant' ın uygun olmayacağının cevabının da verilmesi gereklidir. Koklear İmplant sistemleri dünyanın her yerinde binlerce insan tarafından başarıyla kullanılmasına rağmen bazı özel durumlar Koklear İmplant'ı birey için uygun kılmayabilir.